1 Şubat 2025

calHaber – Güncel ve Tarafsız Haberler

Ekonomiden teknolojiye, spordan magazine; calHaber’de objektif ve güncel haberlerle aydınlanın!

CHP, DDK’ya geniş yetkiler tanıyan kanun düzenlemesini AYM’ye taşıyacak: “Sultanlarda görülen yetkiler getiriyor”

CHP, DDK'ya geniş yetkiler tanıyan kanun düzenlemesini AYM'ye taşıyacak: "Sultanlarda görülen yetkiler getiriyor"

T24 Haber Merkezi

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Cumhurbaşkanı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu’na geniş yetkiler tanıyan kanun teklifinde “sultanlarda görülen yetkiler” bulunduğunu belirterek, Anayasa Mahkemesi’ne iptal ve yürürlüğün durdurulması talebiyle başvuracaklarını duyurdu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülen 191 Sıra Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, perşembe günü AKP, MHP ve BBP’den oluşan Cumhur İttifakı milletvekillerinin oylarıyla TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Yeni düzenlemeyle, Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK), her kademe ve rütbedeki kamu görevlisini görevden alma yetkisi verildi. Bundan böyle, odalar, bakanlıklar ve belediyelerdeki tüm kamu çalışanları, DDK’nın ilgili kurul üyesi veya denetçisinin “görevden uzaklaştırma” kararına tabi olacak. TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) geniş yetkiler tanıyan düzenleme, muhalefetin tepkisini çekti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), kanunun iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağını açıkladı.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:

“Bu gece TBMM’de, Cumhurbaşkanı’na, benzeri ancak tümüyle denetimsiz sultanlarda görülen yetkiler veren bir düzenleme görüşülecek. Nasıl mı?

Devlet Denetleme Kurulu’na, her kademe ve rütbedeki görevliyi görevden uzaklaştırma yetkisi veren bir düzenleme AKP grubunun teklifiyle Genel Kurul’a indirildi. Devlet Denetleme Kurulu Başkan ve üyelerini Cumhurbaşkanı atıyor.

Kurul, Cumhurbaşkanı’nın isteği üzerine, tüm kamu kuruluş ve kurumlarında, her türlü inceleme, araştırma ve denetleme yapabiliyor. Mevcut duruma göre inceleme, araştırma ve denetleme sonucunda düzenlenen raporlar gereği yapılmak üzere Başbakanlık’a gönderiliyor ve DDK raporları yayınlanabiliyordu. Bu kadar.

Ancak bu gece Kuruluş Kanunu’na eklenmeye çalışılan düzenlemeyle DDK üyesi veya denetçiye, “kamu hizmetinin gerekleri yönünden görevi başında kalmasında sakınca görülen her kademe ve rütbedeki görevliler hakkında görevden uzaklaştırma kararı verme” yetkisi tanınıyor. Böylesine açık ve basit; ucu açık, keyfiyete varan bir takdir yetkisi ile artık hiç kimsenin görev teminatı olmayacak. Yalnızca atanmışlar için değil, bu keyfiyet seçilmişleri de kapsıyor. Artık bir soruşturma, kovuşturma, yargı kararı vs süreçlere de gerek yok. Cumhurbaşkanı DDK Başkanı’nı çağırıyor, “şu belediye başkanı hakkında denetim yap” diyor, Başkan bir Kurul üyesini görevlendiriyor, o da gidip “görev başında kalması sakıncalıdır” diyerek seçilmiş belediye başkanını görevden uzaklaştırabiliyor. Her şey jet hızıyla, her şey kanuna uygun ve elbette tümüyle hukuka aykırı.

Peki bu düzenlemeyi AKP ilk kez mi getiriyor? Hayır. İlkinde 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) ile aynı yetkiyi DDK’ya almayı denediler. CHP Grubu’nun başvurusu üzerine AYM düzenlemeyi iptal etti.

İkincisinde bir torba kanun içerisinde Meclis Genel Kurulu’na indirdiler, muhalafetin ortak ve etkin direnciyle düzenlemeyi torba kanun içinden çıkarmak zorunda kaldılar. Şimdi üçüncü kez deniyorlar.

Başta CHP grubu olmak üzere demokrasiye inanan tüm parti grupları ve milletvekilleri, günlerdir engelleme yapıyorlar. Meclis aritmetiği dayatmasıyla bu açık hukuka aykırı demokrasi tırpanını yasalaştırıp Resmi Gazete’de yayınlatmaya çalışacaklar. Bu durumda kuşkusuz en ivedi şekilde AYM’ye iptal ve yürürlüğünün durdurulması başvurusu yapacağız. Bu somut durum, hukuk ile kanun arasındaki farkı açıkça ortaya koymak üzere, Hukuk fakültelerinde örnek olay olarak okutulabilir kuşkusuz.

Buradan bir kez daha irademizi ve kararlılığımızı ortaya koyalım. Kum saati çalışıyor. Hukuksuzluklarınız, adaletsizlikleriniz, haksızlıklarınız ve zulmünüzle birlikte tarihe gömüleceksiniz. Türkiye mutlaka ve yeniden laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti niteliğine kavuşacak; barışa, özgürlüğe ve huzura yelken açacaktır.”